

Sınav günlerinin gelip çatması ile hem öğrenciler hem de aileler bu stresle başa çıkmanın yollarını arıyorlar.
Sınavlara hazırlanırken doğal ve haklı olarak bir kaygı içerisine girmektesiniz. Belli bir düzeyde hissedeceğiniz kaygı, motivasyonunuzu artıracağı gibi başarınızı da destekleyecektir.
Ancak duyacağınız kaygı rahatsız edici boyutlara ulaştığında durum artık yerini panik, telaş veya aşırı heyecana bırakacaktır.
Bu durumda sınavlara ne kadar iyi hazırlanmış olsanız dahi, yaşadığınız aşırı heyecandan dolayı, var olan bilgilerinizi de yeterince kullanamayacaksınız.
Bu da başarınızı bir ölçüde aşağı çekecektir. Sınava gerçekten iyi hazırlanmış öğrencilerde kendini yetersiz bulma hissi daha çok görülür.
Genelde sınava kadar sürer. Sınavda ortadan kalkar. Bunun için telaşlanmaya gerek yok.
Sevgili anne babalar; çocuğunuzu kaybetmeden, daha sonra bir sürü pişmanlıklar yaşamadan çocuklarınızı sınava hazırlayın.
Unutmayın ki onların en büyük destekçileri sizsiniz. Onlara sınavların kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığını,
kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu, sınavda kaybetmenin hayatın sonu olmadığını muhakkak anlatın.
Kaygılar, endişeler bulaşıcıdır. Eğer siz kaygılı iseniz, gelecek konusunda endişeli iseniz bunu çocuğunuza da yansıtırsınız.
Geleceğe çok fazla yoğunlaşırsanız bugünü verimli yaşayamazsınız.
Gelelim önerilere, öncelikle sürekli “çalış oğlum, çalış kızım” demekten vazgeçin.
Öğrencilerimden çok sık duyduğum bir şikayeti hemen araya sıkıştırmak istiyorum:
“Hocam bana ailem sürekli çalış diye hatırlatınca çalışacağım varsa bile çalışmak istemiyorum.”
Bu söz bile size durumu anlatmaya yetecektir. Kendi gençliğinizi hatırlayın.
Bize dikte edilen, emredilen şeyleri yapmakta ne kadar istekliydik?
Kaçınmanız gereken diğer sözler: “ Bu yıl mutlaka kazanmalısın. Şu kadar net yapmalısın. Şu kadar matematik yapmalısın.
Bu gidişle sen asla kazanamazsın. Yata yata sınav kazanılmaz. Bu kafayla gidersen falancanın durumuna düşersin. Aklını başına topla…”
Diğer önerim, asla kıyaslama yapmayın. Sürekli eleştirmek yerine geçmişteki başarılarını takdir edin.
Olumlu yanlarını hatırlayarak, çabalarını destekleyin. Bardağın dolu tarafını görmeyi siz alışkanlık haline getirirseniz
bu, çocuğunuza da yansıyacaktır. “ Kazanamazsan işsiz kalırsın, falanca okumak zorunda kalırsın.” gibi sözler onun işini kolaylaştırmaz.
Birbirinize sevgi, saygı ve bağlılığın aile için amaç olduğunu unutmayın. Sınav başarısı uğruna aile ilişkilerini tehlikeye atmayın.
Sihirli sözcüğü unutmayın… “Seni seviyoruz, hep seveceğiz.” bütün zorlukları kolaylaştıran, dayanma gücünü artıran, anahtardır.